İl Nüfusları 1927–2023
Konda ile hazırladığımız Türkiye 101 projesinin ana temalarından biri kentleşme idi. Ben de bu bağlamda küçük boylarda da işleyebilecek bazı coğrafi gösterimler üretmeyi önerdim – özel olarak, koroplet (alanları farklı renklere boyama) yöntemi yerine il nüfuslarını il sınırları içine dağıtılmış noktalarla temsil ederek nüfus yoğunluklarındaki tarihsel değişimi daha sezgisel şekilde görselleştirebileceğimi düşündüm.
1927–2023 arası il bazında nüfus sayımı verilerini Eren Pultar ve Konda bir tabloda toparladı.* Bu tarihsel veriyi görselleştirirken sonradan il olan yerlerle ilgili bir problemi çözmem gerekti. Elimdeki il nüfusu verisinde örneğin 1990 öncesi sayımlarda (1989’da Ankara’dan ayrılarak il olan) Kırıkkale’nin verisi yoktu, oranın nüfusu Ankara nüfusuna dahildi. Bu durumda veriyi doğrudan görselleştirdiğimde, kullandığım güncel illeri içeren haritada Kırıkkale sınırlarının içi 1990 öncesinde boş görülüyordu (ve aynı sebeple Ankara olması gerektiğinden daha yoğun görülüyordu).
Bunu çözmek için o illerin eski ilçe/nahiye hallerinin nüfuslarını farklı kaynaklardan bulmak bir yöntem olabilirdi, ancak burada da ek problemler ortaya çıkacaktı: eskiye gidildikçe o ilçelerin de sonradan başka idari birimlerin birleşmesi veya ayrışmasıyla oluştuğu durumlara rastlanıyordu. Bazı durumlarda doğru veriye uğraşmak çok zor, belki de imkansız olacaktı. Benimki genel örüntüleri görselleştirme amacı taşıyan bir gösterim olacağı için bu seviyede bir veriye ve araştırmaya ihtiyacım yoktu – daha pratik ve kaba bir yöntem işimi görecekti.
Bu niyetle, yeni bir ilin nüfusunun, ayrıldığı ilin nüfusu ile oranının geçmişteki hallerinde de benzer olduğu kabulü ile ilerledim: A ilinden t tarihinde B ili ayrıldıysa, t’deki A/B neyse t öncesine de iki ilin nüfuslarını (eski A değerlerini A+B gibi alıp) o oranla dağıttım. Bu yöntemle elde ettiğim sayıları birkaç örnekte başka kaynaklardan bulduğum sayım verisi ile kontrol ettiğimde bu tarz bir görselleştirme için yeterince isabetli olduklarını gördüm. Üçe bölünen illerde de bu yöntem işledi. Böylece güncel sınırlara sahip haritayı kullanarak kabaca isabetli bir görselleştirme sistemi kurabildim. (Aşağıdaki sürümde her nokta 3000 kişiyi temsil ediyor.)
Yukarıdaki görselleştirmenin, nüfusun oransal olarak giderek metropollere yoğunlaşması durumunu yeterince vurgulamadığını düşündüm; mutlak sayılar genel nüfus artışını da içerdiği için eski yıllardaki az noktalı görünüm ile sonraki yılları dağılım açısından karşılaştırmak kolay değildi. Bu niyetle bir de ülke çapındaki toplam nokta sayısının tüm tarihlerde sabit olduğu, yani mutlak nüfus artışını göstermeyen, nüfusun illere dağılımının oransal olarak nasıl değiştiğini gösteren bir sürüm ürettim.
Bu gösterimde genel olarak nüfusun belli kentlere eskiye göre daha heterojen biçimde yoğunlaşmasını izlerken, başka oransal okumalar da yapabiliyoruz. Örneğin Cumhuriyet’in ilk yıllarında oransal olarak Doğu Karadeniz’in ne kadar öne çıktığını ve sonraki yıllarda bu sırayı korumadığını; genel olarak Karadeniz’deki yoğunluk azalırken Akdeniz’dekinin arttığını; Doğu Anadolu ve Doğu İç Anadolu nüfusunun oran olarak epey gerilediğini; İzmir ve Ankara dışında Bursa-Yalova-Kocaeli bölgesinde de bariz bir yoğunlaşma dinamiği olduğunu görebiliyoruz.
Ürettiğim bu görselleştirmelerde noktalar il sınırları içine rastgele (düzgün, uniform) dağıtıldığı için yerleşim yerlerini gösterme iddiaları yok. İnsanların (ben hariç) şehir hayatı içinde birçok zaman ölçeğinde hareketli olduklarını düşünürsek, yüz yıllık ölçekte nüfus dinamiklerini kabaca göstermeye çalışan (ve küçük boylarda işlemesi gereken) bir görselleştirme için bu kısıt bir avantaj olarak bile değerlendirilebilir. Yukarıdaki hareketli gösterimlerde rastgele dağılımların yıldan yıla geçişlerde her noktada oynamalara neden olması da yine insanların hareketine gönderme yaptığı için anlamlı geliyor. Aşağıda da mutlak ve oransal gösterimleri birlikte sunan statik bir sürümü görebilirsiniz.
Önemli bir not: Bu metinde “yoğunluk” kelimesini hem coğrafi teknik anlamıyla (nüfus / yüzölçümü) hem de ülke çapında nüfusun “yoğunlaştığı” yerlerden bahsetmek için kullanıyorum. Bu görselleştirme yöntemini düşünürken ve çalışırken fark ettim ki bir haritada renk tonları yerine noktalar kullandığımızda aynı anda hem mutlak nüfusu, hem de yoğunluğu görselleştirmiş oluyoruz. Nüfus miktarını renk tonları ile temsil ettiğimizde, aynı nüfusa ama farklı yüzölçümlerine sahip iller arasında fark görmüyoruz; halbuki aynı sayıda noktayı farklı büyüklükteki alanlara dağıttığımızda teknik anlamda yoğunluk farklarını da görsel olarak algılıyoruz. (Elbette yoğunluğun önceden hesaplanıp renkle temsil edilmesi de mümkün – ancak o durumda da mutlak nüfusu görmüyor oluyoruz. Nokta yönteminin gerçekten aynı anda iki işi yapma avantajı var; tabii yüzölçümleri arasında büyük fark olan iki ilin mutlak nüfuslarını görsel olarak karşılaştırma konusunda dezavantajlı olduğunu da tespit etmek gerek.)
Görselleştirmeleri kullanmak isterseniz bu metne referans verebilirsiniz: Önduygu, D.C. (2025). “İl Nüfusları 1927–2023”. https://www.denizcemonduygu.com/2025/05/il-nufuslari-1927-2023
English Versions
If you want to use these visualizations, you can cite this post: Önduygu, D.C. (2025). “İl Nüfusları 1927–2023”. https://www.denizcemonduygu.com/2025/05/il-nufuslari-1927-2023